İkinci el araba alan ya da 10 yaş altı araçlara sahip şoförler, yedek kesim bulmakta giderek daha fazla zorlanıyor. Kesim temsilcilerine nazaran bu durum, hem araç sayısındaki artıştan hem de elektrikli arabaların yükselişinden kaynaklanıyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, Türkiye’de araç parkının 2020’de 24,2 milyon iken 2025’te 28,5 milyona ulaştığını ve bu %17,7’lik artışın yedek modül talebini direkt etkilediğini belirtti. Aşçı, “Yedek kesim artık yalnızca bir muhtaçlık değil, stratejik bir yatırım. Bugün, yılda ortalama 300 USD’lik yedek kesim gereksinimi oluşuyor. Bu da 1,3 milyar dolarlık ek potansiyel manasına geliyor” dedi.
Elektrikli Araçlar Modül Dinamiklerini Değiştiriyor
2025 prestijiyle Türkiye’deki araç parkının %3’ünü oluşturan elektrikli araçlar, modül profili açısından da büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Klâsik kesimlere olan talep azalırken, batarya, inverter ve elektronik modüllere olan gereksinim %80’in üzerinde arttı. Aşçı, bu oranın 2030’da %15’e ulaşacağını ve talep profilinin büsbütün değişeceğini öngörüyor.
10 Yaş Altı Araçlarda Kaliteli Kesim Talebi Artıyor
Pandemi sonrası sıfır araç tedarikinde yaşanan düşünceler,kullanıcıları mevcut araçlarını daha uzun müddet kullanmaya yönlendirdi. Bilhassa ikinci el ve 10 yaş altı araç sahipleri, bakım ve tamir süreçlerinde orjinal ya da sertifikalı modülleri tercih etmeye başladı. 2024 yılında tamir ustalarının iş hacminin %50’ye varan oranlarda arttığını belirten Saim Aşçı, “Kullanıcı artık yalnızca ucuza değil, kaliteli ve uzun ömürlü modüle yöneliyor” dedi.
İhracatta Artış, Dış Açıkta Düşüş
Yedek kesim kesimindeki büyüme ihracat datalarına de yansıdı. 2020’de 7,8 milyar USD olan ithalat, 2025’te 9,5 milyar USD’ye çıkarken, tıpkı devirde ihracat %35,3 artışla 8,8 milyar USD’ye yükseldi. Böylelikle dış ticaret açığı 1,3 milyar dolardan 0,7 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve markalaşma stratejileri bu istikrarda değerli rol oynadı.
Yerli Üretim Güçleniyor, Sürdürülebilirlik Ön Planda
Yedek kesim muhtaçlığının 2025 prestijiyle %47’sinin yerli kaynaklarla karşılandığını, bu oranın 2030’da %55’e ulaşmasının beklendiğini belirten Aşçı, bilhassa ön grup, fren sistemleri ve aydınlatma üzere kritik bileşenlerde Türkiye merkezli üreticilerin yatırımlarını artırdığını söyledi. Ayrıyeten hurda modül geri dönüşümü, sürdürülebilirlik ve kamu-özel sektör iş birliği üzere bahislerin önümüzdeki yıllarda dalda daha çok konuşulacağını vurguladı.
“Yedek Kesim, İktisadın Stratejik Alanı”
Saim Aşçı, “Yedek kesim dalı yalnızca araçların devamlılığı için değil, ülke iktisadı için de stratejik bir alan. Ar-Ge, yerli üretim ve geri dönüşüm ekosistemi ile bu alanı güçlendirmek zorundayız. Türkiye’de ortalama araç yaşı 14’ü aştı. Bu da parçayı yalnızca bakım değil, emniyet ve sürdürülebilirlik eksenine taşıyor” diyerek bölüme yönelik kapsamlı bir yol haritasına işaret etti.
0 Comments