Türkiye İstatistik Kurumu haziran ayı tüketici enflasyonunu yüzde 4.95 olarak duyurdu. Böylece altı aylık enflasyon yüzde 42.35 oldu. Toplu sözleşmeye 2022 yılı Temmuz ayından geçerli olmak üzere Kamu görevlileri ile memur emeklilerinin tamamının aylık ve ücretlerinde yüzde 7 oranında artış öngörülmüştü. 2022 yılı birinci altı aylık döneminde enflasyon yüzde 42.35 gerçekleşti. Gerçekleşen bu enflasyon oranından kaynaklı olarak ilave yüzde 34.69 artış ile birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde temmuz ayından geçerli olmak üzere toplamda yüzde 41.69 artış yapıldı.
İŞTE YENİ ZAMLI MAAŞLAR!

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin enflasyon rakamlarının tahminlerinin üzerinde geldiğini belirterek, “Enflasyon, tahminlerimizi zorlayarak yüksek çıktı. Bu kadar artış beklemiyorduk. Bunda enerji sektörünün etkisi fazla.” dedi.
KAMUDA SÖZLEŞMELİLER VAR, BUNLAR HANGİ STATÜDE DEĞERLENDİRİLİYOR?
Tüm kamu çalışanları bu ücret artışından istifade edecek. Türk devleti çalışanlarını ve emeklilerini koruma bilinciyle hareket etmekte ve böyle davranmaktadır.
EYT MESELESİ MASANIZDA MI?
Tabi masamızda. Türkiye’nin emekçileri hiç merak etmesin. Türkiye’nin her sorunu bizim önümüzde bir sorun değil. Çalışıp bitirilmesi gereken bir proje olarak önümüzde duruyor.
2023’TE EYT ÇÖZÜLÜR DİYEBİLİR MİYİZ?
Bu yılın sonuna kadar bu yolda önümüzde olan tüm dosyaları çözeceğiz. O da önemli dosyalarımızdan birisi. Alternatif çözüm önerileri oluşturmaya çalışıyoruz. Her şey önümüzde. Benim acil çözmek istediğim geçici işçi sorunudur.
Bu sorunu çözeceğim onları çözmemiz lazım. Bunun çözümü daha pratik olarak mümkündür. Diğer bir sorunumuz var kamu personeli içerisinde sözleşmeliler var. Bu sözleşme kamuda Arap saçına dönmüş sözleşmeli modeli var. Bunları sadeleştireceğiz. Sözleşme yapılması zorunlu olan statülere dönüştüreceğiz. Kadro haklarını vereceğiz.
Kadro haklarını vereceğiz diğer sözleşmeliye kamunun ihtiyacı var. Çok özel bir yazılımcı, çok özel bir teknolojiyi bilen kamunun kuruluşlarında çalışan uzmanlık isteyen personelleri mevcut kamu personeli olarak çalıştıramıyorsunuz. Onlara da seçenek sunacağız. Kamuda sana şu imkanları vereceğiz diyeceğiz. Bu çalışmamızı şu anda sürdürüyoruz. Çalışma grubundaki arkadaşlara teşekkür ediyorum.
3600’ÜN EMEKLİYE ÇOK ETKİSİ OLUR MU?
Çok büyük etkisi olur. Biliyorsunuz 3600 meselesi polislerle başladı. Biz bunu ele aldık ve 4 grupla sınırlı kalmadık. 4 meslek grubuyla sınırlı kaldığında bir adaletsizlik duygusu olacak.
Bazılarına özel bir düzenleme yapıldığı zaman adalet duygusu incinir. Bir defa hiç göstergesi olmayanlara 600 puan verdik. Bu yukarıya doğru yansıdı. Kademe kademe yansıyarak ilerledi. Sonra ne yaptık, 2 yıllık okulları bitirenleri bu sürecin içerisine kattık. Diğer gruplarda 3600 edinme fırsatı yoktu. Ama kamuda önemli görevler yapıyorlar. Kamuda çalışan avukatları 3600’e kattık.
Sözü edilmeyen bekçiler. Bunları kattık. Dahası var, biz ilk defa bunları konuştuğumuz zaman dernekleri geldi bireysel olarak aradılar 3 il müdürünün 3600’ü vardı. Ankara İstanbul, İzmir’in il müdürleri 3600’dü. Bütün illeri 3600 yaptık. İlçe müdürleri, ilçe yardımcılarını kapsayan biz bunu 5.5 milyon kamu çalışanına kadar ulaştırdık.
Bunların emekli maaşlarında 2 bin liradan başlayan, statülerine göre artan farklar ortaya çıkacak, emekli ikramiyelerinde ciddi farklar ortaya çıkacak. 3600 düzenlemesiyle 45 bin liradan 70 bin liraya kadar emekli ikramiyelerinde farklar çıkacak. Mevcut emekliler de bunlardan istifade edecekler.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI… ÖZEL SEKTÖR DE BUNU GÖZETSİN ÇAĞRINIZ OLDU. NE DEMEK İSTEDİNİZ?
Bizim özel sektörümüzün esas şeyi orada ücretleri devlet belirlemiyor. Evet devlet asgari ücreti belirliyor gerisine karışmıyor. Orada iki şeyi ileri sürüyorum. Birisi şu özel sektörün büyük bir yoğunluğu işçilerimizin örgütlenmesinden endişeleniyor.
Ciddi işçi çalıştıran işletmelerde de bu tutum var. İkinci şeyim de şu: Bizim asgari ücretimiz işletmeler içerisinde asgari ücret seviyelerinin farklılaştırılmasını sağlıyor.
İşletmelerin kendi verimliliklerini artırabilecek bir ücret düzenlemesiyle bu meselenin çözüleceğine inanıyorum. İşletmeler çalışanları olmadan, teknisyenleri olmadan kendi fonksiyonlarını yerine getiremezler. Bilişim çağındayız. Bilişim çağında emeğin farklılaşmış birimlerini sentezlediğiniz zaman olabilecek bir üretim faaliyetini zorunlu kılıyor. Yeni çağımız bunu zorunlu kılıyor. İşletme yöneticilerinin, CEO’ların bu sorumluluğu almaları lazım.”