Uzayda üzerinde yaşam barındırması mümkün olan gezegenleri arayış yolculuğu devam ediyor. Chicago Üniversitesi’nden astronomlar, NASA’nın TESS ve Cheops uydularını kullanarak HD110067 adlı yıldız ve çevresindeki gezegenleri inceledi.
Söz konusu gezegenlerde yaşam olma ihtimali görülmedi ancak teorik bir sistem, ilk kez gerçekte gözlemlenmiş oldu. Bilim insanları bu sistemin “mükemmel bir güneş sistemi” olduğunu açıkladı.
Mükemmel güneş sistemi nedir?
Güneş sistemleri iki farklı şekilde oluşuyor. Birincisi bizim de içinde bulunduğumuz güneş sistemi gibi “vahşice” oluşan sistemler. Bu sistemlerin oluşum sürecinde gezegenler birbirlerine çarpıyor, bazıları birleşiyor, bazıları yok oluyor. Sonuç olarak bizim sistemimize benzer sistemlerde gezegenler farklı boyutlarda oluyor.
Mükemmel güneş sistemleri söz konusu olduğunda ise böyle bir durum söz konusu olmuyor. Gezegenler belli bir aralıkla diziliyor ve hepsi aşağı yukarı aynı boyutlarda oluyor. Bu gezegenler çok az değişiklik geçiriyor, harmoni içinde hareket ediyor ve daha dairesel yörüngeler izliyor. HD110067‘nin sistemi de böyle bir sistem. Bu sistemler, gezegenlerin oluşum süreçleri hakkında da daha fazla bilgi elde edebilmeyi sağlıyor.
“Daha önce kimsenin görmediği bir şeyi görüyoruz”
Araştırma hakkında bir açıklama yapan Warwick Üniversitesi’nden Dr. Marina Lafarga-Magro, “Bu gerçekten çok heyecan verici, daha önce kimsenin görmediği bir şeyi görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Sistem o kadar dengeli ki gezegenlerin de hareketleri arasında bir ilişki var, bizim sistemimizdeki gibi bağımsız hareket etmiyorlar. En yakın gezegenin yıldızı etrafındaki 3 turuna karşılık, 2. sıradaki gezegen 2, 3. sıradaki gezegen ise 1 tur atıyor. 4. gezegenden sonra ise gezegenlerin bir yılları arasında 4:3 oran söz konusu. Hatta bilim insanları gezegenlere birer nota tanımlayarak bu hareketleri bir müziğe de çevirdi.
Her biri Dünya’nın iki-üç katı büyüklüğünde olan gezegenlerin yapıları ise Neptün’e benziyor. Bu gezegen tipi Samanyolu’nun en yaygın gezegen tipi olsa da yapıları hâlâ tam olarak bilinmiyor. Gezegenlerin kayalık mı, gazlardan mı yoksa sıvılardan mı oluştuğu bile tam olarak bilinmiyor. Yeni sistemin merkezindeki yıldızın da parlak olması, bu konuda yeni araştırmalar yapılabilmesinin önünü açıyor.
Araştırma Nature dergisinde yayımlandı.