KKTC Meclis Başkan Yardımcısı’nın eşine Roma’da gözaltı

LEFKOŞA – KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe’nin hukukçu eşi Akan Kürşat’ın İtalya’nın başkenti Roma’da gözaltına alınması Kıbrıs’ta dikkatleri yeniden 1974’ten sonra adanın kuzeyinde Rumların terk etmek zorunda kaldığı taşınmazlara çekti. İtalya’da mahkemeye intikal eden dava için Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye devreye girdi. Kıbrıs Türk tarafı ise gelişmeleri endişeyle takip ediyor.

Hukukçu Akan Kürşat’ın vatandaşı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iade edilmesi ve adanın güneyinde hüküm giymesi durumunda, 7 yıla varan hapis cezası alması olasılığı gündeme gelecek. Gazete Duvar’a ulaşan son bilgiler de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Akan Kürşat’ın yanı sıra dört Kıbrıslı avukat için de uluslararası yakalama emri çıkarttığını, bu gelişmeyi başka tutuklama kararlarının da takip edebileceğini gösteriyor.

YILBAŞI İÇİN TATİLE GİTTİ, GÖZALTINA ALINDI

Kıbrıs basını ile Gazete Duvar’a ulaşan son bilgiler, Akan Kürşat’ın KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe ile yılbaşı tatili için gittiği Roma’da kaldığı otelde gözaltına alındığına işaret ediyor. Son bilgiler, çiftin VIP statüsünde İstanbul üzerinden Ercan Havalimanı’ndan Roma’ya uçtuğunu gösteriyor. Roma’da çiftin kaldığı otelde Kürşat’ın kimlik bilgilerinin Avrupa’nın aranan kişilerle ilgili bilgi havuzunda tespit edilmesi sonrasında İtalya Polisi Kıbrıslı Türk avukatı gözaltına aldı.

Gözaltı süreci ile birlikte Kürşat için iade süreci de başlamış oldu. Yakın dönemde İtalyan hakimler Kürşat’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iade edilip edilmeyeceğine karar verecek. Son bilgilere göre Kürşat’ın İtalya’daki gözaltı süresi 16 Ocak’a kadar uzatıldı.

LEFKOŞA DEVREYE GİRDİ: İADE GÜNDEMDE

Kıbrıs’ın kuzeyinde geçmiş dönemde Rumlara ait taşınmaz malların dosyasına bakan hukukçunun Roma’da gözaltına alınması Lefkoşa’yı hareket geçirdi. Kıbrıs Cumhuriyeti Polisi, Akan Kürşat için iade işlemlerinin başlatıldığını açıkladı. Söz konusu sürecinin önümüzdeki günlerde, ocak ayının ortalarında tamamlanması bekleniyor. Kıbrıs Adalet Bakanlığı, Hukuk Dairesi ve Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği içinde, İtalyan makamlarına gönderilmek üzere davayla ilgili tüm belgeleri hazırlıyor.

Kıbrıs Adalet Bakanı Anna Prokopiou, Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’na verdiği demeçte, ‘Kürşat’ın adaletle yüzleşmek üzere Kıbrıs’a geri getirilmesi’ için iade işlemlerinin sürdüğünü kaydederek “Mülklerimizi gasp eden biri adalete teslim edilecek; önemli olan da bu” dedi.

DOSYA 20 YIL ÖNCE AÇILMIŞTI: İLK ULUSLARARASI GÖZALTI

Peki, Kıbrıs’ı sarsan gözaltı olayı nasıl gündeme geldi? Gazete Duvar’a ulaşan bilgiler, söz konusu dosyanın 20 yıl önce açıldığını gösteriyor.

2004-2005 döneminde Kıbrıs Polisi kuzeyde kalan Rum mallarının üçüncü şahıslara satışı için aracılık edenler hakkında kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bahis konusu dönem Annan Planı’nın kabul edilmemesinin hemen sonrasına denk geliyor. Bu süreçte adanın kuzeyindeki taşınmaz mal piyasasında kısa bir gelişme süreci gözlemlenmişti.

Kıbrıs Polisi yürüttüğü soruşturma kapsamında bir grup Kıbrıslı Türk hukukçunun dosyasına odaklandı. Dosyada ayrıca, uluslararası alanda ‘karanlık ilişkileri’ ile öne çıkan şahıslar da yer alıyordu. Kürşat’ın isminin karıştığı taşınmaz mal dosyası ise Girne’nin Klepini (1974’ten sonraki Türkçeleştirilmiş ismi ile Arapköy) ile ilgili.

‘GARY ROB İLE BAĞLANTISI VAR’

Kürşat ile ilgili dosyanın dikkat çekici bir yönü daha bulunuyor. Kıbrıs basınındaki yeni iddialara göre, Kürşat’ın yakın dönemde uyuşturucu ticareti suçlaması ile tutuklanan ve İngiltere’ye iade edilen Gary Robb isimli kişiyle bağlantısı söz konusu.

Cyprus Mail ve Fileleftheros gazetelerinde yer alan bilgilere göre, Robb İngiltere’ye iadesi öncesinde, Kıbrıslı Rumlara arazi sattığı için iade edildikten sonra Kıbrıs Cumhuriyeti’nde suçlu bulunmuş ve bir Kıbrıs mahkemesi tarafından 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kıbrıs’ın kuzeyinde Kürşat’ın babası Talat tarafından kurulan ve kendisinin de ortağı olduğu hukuk bürosu, Robb davasıyla yakından ilişkili. Hem baba hem de oğul hakkındaki tutuklama kararlarının odağında bu bilgi yer alıyor.

Konu ile ilgili iddialara göre, Robb, 2004-2005 yılları arasında AGA Şirketi’nin yöneticisi olarak Klepini’de 273.800 metrekare arazi üzerinde 335 lüks ev inşa etme taahhüdünde bulundu. Kıbrıs Cumhuriyeti Mahkemesi bu arazinin 261,589 metrekaresinin Kıbrıslı Rumlara, 4,661 metrekaresinin Cumhuriyete ve kalan 7,550 metrekaresinin de Kıbrıslı Türklere ait olduğunu açıkladı. Bu bilgi uyarınca Kıbrıs Cumhuriyeti Gary Robb hakkında 8 Haziran 2007 tarihli, Avrupa çapında bir tutuklama emri çıkardı.

Bu tutuklama emri uygulandı ve kendisi 3 Ağustos 2011 tarihinde İngiliz makamları tarafından Kıbrıs polisine teslim edildi. Gary Robb için yakalama emri çıkarıldığı sırada Talat ve Akan Kürşat için de benzer yakalama emirleri çıkarılmıştı.

7 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Kürşat, İtalyan makamlarının 2007 yılında Kıbrıs makamları tarafından çıkarılan Avrupa çapındaki bir tutuklama emrini yerine getirmesi üzerine Roma’da gözaltında tutuluyor.

Kıbrıslı Türk avukat, diğer suçlamaların yanı sıra suç işlemek için komplo kurmak, başkasına ait araziyi yasadışı bulundurmak veya kullanmak, sahte beyanlarla mal elde etmekle suçlanıyor. İtalya’daki mahkemenin Kürşat’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iadesine karar vermesi durumunda Kıbrıslı Türk avukat Kıbrıs’a getirilecek ve ardından gözaltına alınacak.

Kıbrıs’ın güneyinde Kürşat’ı yeni mahkeme süreci bekliyor. Mahkeme, Kürşat’ın tutuklu yargılanıp yargılanmayacağına ve dava sonucunda cezaya çarptırılıp çarptırılmayacağına karar verecek. Suçlu bulunması durumunda 7 yıla dek hapis cezası gündeme gelecek.

Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti haklarında Kürşat’ın karşı karşıya olduğu suçlamalara benzer iddialar olan dört Kıbrıslı Türk hukukçu için yeni uluslararası arama kararları çıkardı. Bazı kaynaklara göre, yeni bilgiler ışığında tutuklama kararlarının sayısı artabilir.

ERSİN TATAR, TÜRKİYE’DEN YARDIM İSTEDİ

Kıbrıs basınına yansıyan son bilgilere göre, Kıbrıs Türk liderliği Kürşat davasını sessiz bir biçimde yakından takip ediyor. Kıbrıs Türk basınında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konu hakkında Ankara’dan yardım talep ettiği bilgisi mevcut. Ayrıca, konu hakkında Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın devreye girdiği bilgisi de gündeme geldi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir